Yıldızların Söyledikleri ve Bizim Duymak İstediklerimiz

Yıldızların Söyledikleri ve Bizim Duymak İstediklerimiz

Astrolojiye inanmayanlar genellikle aynı cümleyi kurar: “Hepsi uydurma, herkese uyan şeyler yazıyorlar zaten.” Belki de haklılar. Ama yine de, neden her sabah burcumuzu kontrol ederken içimizde bir heyecan uyanıyor? Belki bir umut, belki biraz yön, belki de sadece kendimizi anlamaya çalıştığımız bir başka yol bu.

Gök cisimlerinin hareketlerinin, karakterimizi ve kaderimizi etkileyebileceği düşüncesi, yüzyıllardır insanlığın ilgisini çekiyor. Kimileri için yıldız haritası doğum belgesinden daha anlamlı. Güneş’in, Ay’ın, Merkür’ün konumları; kişiliğimizi, ilişkilerimizi hatta karar anlarımızı etkileyen unsurlar olarak görülüyor. Gerçekten etkiliyorlar mı? Bilim bu konuda suskun. Ama inananlar için bu suskunluk bile bir işaret gibi.

Astrolojinin büyüsü belki de tam olarak burada yatıyor: Kesin bilgi vermiyor, ama bize yorum hakkı tanıyor. Burç yorumlarında kendimizi buluyoruz çünkü çoğu zaman, o satırlarda yazan şeyler, zaten duymaya ihtiyaç duyduğumuz sözler. “Bugün iç sesinizi dinleyin.” Zaten hep susturduğumuz bir iç sesimiz yok mu? “İlişkinizde netlik zamanı.” Kim istemez ki, karmaşanın ortasında biraz netlik?

Kimi insanlar astrolojiyi küçümserken, kimi onu bir yaşam rehberi olarak görüyor. Ama şunu inkâr edemeyiz: Astroloji, modern insanın en eski arayışlarından biri olan “anlam” arayışına bir yanıt sunuyor. Belki kusurlu, belki romantik, belki biraz hayalperest… Ama bir yanıt.

Benim için astroloji, hayatın matematikle açıklanamayan taraflarına kısa bir bakış gibi. Belirsizliklerle dolu dünyada, yıldızlara bakmak bazen sadece yön bulmak için değil, biraz da huzur bulmak için.

Yazar Zehra Karslı