© www.ahajans.com.tr

Zehra Karslı; Küller Arasında Kalan Sessizlik

Küller Arasında Kalan Sessizlik
Zehra Karslı

Bir orman yanarken yalnız ağaçlar yanmaz. Kuşların yuvadan düşen kanatları, toprağa sakladığı tohumlar, bir sincabın yolu, bir çiçeğin sabah çiği, hepsi yanar… Ve biz sadece ekranda “bir yangın daha çıktı” haberini izleyip geçerken, doğa sessizce haykırır: “Yine siz yaktınız beni.”
Orman dediğin sadece yeşil bir alan değil. O, yaşamın kalp atışı. Sessiz sedasız binlerce canlıyı bağrına basan bir ana gibi. Her yaprak bir nefes, her dal bir hayat. Ama biz, bir sigara izmariti, bir ihmalkârlık, bazen de bir kibrit kibirle tutuşturuyoruz yılların sabrını.
Yangından geriye kalan sadece siyah bir toprak değil. Geriye, bir çocuğun göremeyeceği masmavi bir kelebek, bir annenin anlatamayacağı dere kenarındaki ceylan, bir şairin yazamayacağı orman kokusu kalıyor. Kül oluyor hepsi. Ve biz, bir süre konuşup sonra unutuyoruz.
Unutuyoruz ama doğa unutmuyor. Kökleri yanan ağaç, susuz kalan dere, yuvasız kalan baykuş… Hepsi hatırlıyor. Çünkü doğa, bizim aksimize sadıktır. O her yıl yeniden doğmak için uğraşır, bizse her yıl biraz daha yok ederiz.
Bazen düşünüyorum; acaba doğa, en büyük şiiri zaten yazmış da biz onu yakarak mı siliyoruz?
Belki de artık sadece “orman yandı” demek yerine “bir gelecek eksildi” demeyi öğrenmeliyiz. Çünkü yanan sadece orman değil, içimizdeki vicdan, birlikte yaşama hakkımız, çocuklarımızın yarını…
Orman yangınlarında yitirilen her can için, doğanın sessiz çığlığına kulak verelim. Ve artık susmak yerine, korumayı, yaşatmayı ve sorumluluk almayı seçelim.
Çünkü bazen bir kıvılcım sadece yangın çıkarmaz. Bazen bir kıvılcım, insanlığı uyandırabilir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER